Alemlerin Aslı
Ben ağdalı kelimeler kullanmam açık net ve herkesin anlamasına yönelik anlatmaya calışırım, artık herkesin dilini sadeleştirmesini ve üstü örtülü konuların alenen anlatılmasını diliyorum.
Neyse önce genel sistem analizi yapalım mühendisin zikri bu kadar olur.
Sonsuz Zeka veya Mutlak Yaradan Kadiri Mutlak.
Temel Akıl sistemi veya sonsuz Yaradılışın farklı özellikleri ve ayrışması veya Esma alemi.
Rahman veya elektromanyetik enerjinin eril ve pozitif yönü, faal bilgi taşıyıcı, yaratıcı.
Rahim veya elektromanyetik enerjinin dişil ve negatif yönü, Rahmandan gelen hologramik bilgiyi alan kabul eden ve üremeye dönüştüren manyetik kısım.
Bir’ken birlikten çıkıp sonsuz tekamül döngüsüne girmiş ve Kadiri Mutlakı aramayı sürdüren her aşamada farklı yaradılmış sanal varlıklar(her yoğunlukda farklı robotik bedensel kalıplarda can veya ruh kopyası verilerek varolan ışık ve anti evren yaşamları).
şeytan veya Dünya yaşamı gibi üçüncü yoğunluk illüzyonu veya şerrin ortaya çıkışı veya üçüncü yoğunluk varlıklarının bu kutbiyet oyununda tekamüllerini hızlandıran başlıca görevli hızlandırıcı birim.
Büyük kuklacı veya Yüksek Benlik veya Rab, enerji merkezlerinin dengeye ulaşmasından dolayı üçüncü yoğunluk illüzyonunu (madde alemini) delerek Sonsuz Zeka veya Kadiri Mutlak Bir ile bağlantı kurar. Sonucunda da üçüncü yoğunluk yaşamsal her bir yaratıma dokunur yönetir ve onlara Sonsuz Zekanın can yaşamsal kodlamasını yapar. Yani can suyunu verendir. Ruhul Kuddüs..(Kuddüs esmasi bilindiği uzere sonsuz kutsal sudur ve zikri yapıldıgında manevi temizlik gerçekleşir.)
Ölüm üçüncü yoğunluk insanının ölümü tadması, içinde bulunduğu sarı ışık atomik çekirdek titreşimli bedensel formundan yeşil ışık atomic çekirdek titreşimli bedensel forma geçiş.
Bunu enkarnasyonlar sırasında uğranılan spatyom geçici durağında(sanal kişiye özel cennet ve cehennem hücrelerinde sorgulama ve karma yükleme/temizleme ve ardından tekrar yaşamsal kader programlama sistemi) yapma. Veya hasad sonrasında yeşil atomik çekirdek titreşimli bedensel kalıplara sürekli geçiş.
Varlık tekamül sonsuz döngüsünde veya yaratım çemberinde giderken her aşamada sezgisel olarak yol alır, yani tekamül sonsuzdur.
Uygun arayış varsa ve varlığın aklı bu yönde çalışıyorsa irade gücü ruhu ya da ruh uzantısını(Yüksek Benliğin kopyaladığı kısım) asansor gibi kullanarak gerekli gördüğü yerden bilgi alacaktır.
öğretim tamamen sezgisel olacaktır.
Ayrıca sezginin öğreticileri ile temasa geçilir. Bunlar sırasıyla varlığın kendi bilinçaltı, gezegensel bütünleşik akıl veya bellek, rehberler, Yüksek Benlik(Rab), Aklın sonsuz yönleri yüzleri veya esmalar veya ışık demet grupları, Sonsuz Zeka veya Kadiri Mutlak veya Bir.
Bunların herbiriyle varlığın içinde bulunduğu elektromanyetik durumuna veya aradığı bilgiye göre uygun olarak ruh uzantısı sayesinde asansör gibi çalışması sağlanarak temas kurulur.
Burada bir ince noktaya deginelim eğer varlık sadece akıl ile yoluna giderse Sonsuz Zeka veya Bir’e temas etme olasılığı yoktur. Ancak iman denilen teslimiyet veya kendini düşünmeden boşluğa bırakması gibi bir durum olursa bütünsel Bir’liğe girme veya Onda yokluğu tatma olayı gerçekleşebilir.
Bunların herbiriyle varlığın içinde bulunduğu elektromanyetik durumuna veya aradığı bilgiye göre uygun olarak ruh uzantısı sayesinde asansör gibi çalışması sağlanarak temas kurulur.
Burada bir ince noktaya deginelim eğer varlık sadece akıl ile yoluna giderse Sonsuz Zeka veya Bir’e temas etme olasılığı yoktur. Ancak iman denilen teslimiyet veya kendini düşünmeden boşluğa bırakması gibi bir durum olursa bütünsel Bir’liğe girme veya Onda yokluğu tatma olayı gerçekleşebilir.
Kutbiyet oyunu beşinci yoğunluğun sonuna kadardır, altıncı yoğunlukda ilginç bir şekilde kutbiyetlerin anlamsızlığı varlıklar tarafında idrak edilecek ve birleşme sağlanacaktır.
Gelelim ana konulara kısaca değindikten sonra ışık evren ve anti evren işleyisine dokunmaya ve ardından genel olarak biz üçüncü yogunluk varlıklarına 5.yogunluk sonuna kadar olan varlıkların etki etmelerine…
Gelelim ana konulara kısaca değindikten sonra ışık evren ve anti evren işleyisine dokunmaya ve ardından genel olarak biz üçüncü yogunluk varlıklarına 5.yogunluk sonuna kadar olan varlıkların etki etmelerine…
Biliyorsunuz son yazılarımda sürekli ışık evren ve anti evreni işliyorum. Yani ışık evren olarak ışığın kademeli olarak hüküm sürdügü ve 7 yoğunluğun ışığın farklı titreşimsel bedensel kalıpları var ettiği bilincin bilgiye taptığı evreni biliyoruz. Bir de ışığın ışık hızının üstüne çıktığı ve görünmez olduğu ama hala varolduğu ve bu durumun kademeli olarak hüküm sürdüğü ve 7 yoğunluğun bu anti ışık farklı titresimsel bedensel kalıplarını var ettiği bilincin bilince taptığı ve bilgiye can suyu oldugu anti evreni biliyoruz.
Işık evrende zaman lineer bir doğruda giderken mekanlar sabit kalıyor ve zamanı illüzyonik olarak algılıyor göremiyorduk. Olaylar bu doğrultuda belli bir zaman çizgisinde ilerliyor ve mekanda farklılaşma ya da robotic beden kalıplarında değişim gösteriyordu. Zaman farklılık gösterdiği icin olayları veya mekanları da göremiyor ve herşey su gibi akıp gidiyordu.
Oysa ki anti evrende mekan değişken ve zaman sabitti veya tek anda toplanmıştı. Zaman olmadığı için tüm olaylar veya mekanlar yelpaze gibi açılıp varlığın her yaşadığı belleğe atılan bilgi birikimi veya sanal yaşamının kaydı görüntülenebiliyordu. Bu kapsamda spatyom denilen sanal cennet cehennem kişiye özel hücrelerde burada bulunmakta, karmalar görülmekte ve kader programları yeni robotic kalıplar için yeniden yazılmaktaydı.
Yani ışık evrene ait tüm bedensel kalıplar anti evrende de ters ayna biçiminde varolmaktaydı. Anti evreni düşüncenin evreni veya niyetlerin evreni olarak da algılamaktaydık. Ve orada ol denilen herşey zaman sabit veya olmadığı için anında olmakta, ancak ışık evreninde zaman lineer olduğu için belli bir zaman aralığında oluşmaktaydı.
Peki ışık evrenindeki bir üst yoğunluk varlığı bizim üçüncü yoğunluk Dünyasındaki biz insanlara nasıl tesir etmekteydiler?
Bu arada bir detay verelim ki sadece bu üst yoğunluk ışık varlıkları(uzaylılar diye bildikleriniz) kendi yoğunluklarında bizim kendi gerçekliğimizi algıladığımız gibi kendi bedensel robotic kalıplarına sahiplerdir ancak 7 ışık atomic titreşimine uygun bedenlerdir ve bizimki gibi kaba madde formu değil daha ışığın latif olduğu formlardır ve giderek bu ışığın varlığı şeffaflaşır.
Evet gelelim can alıcı noktaya… Bu üst yoğunluk varlıklarının tamamının ve hatta bizim de anti evrende bir ters ayna bedenimiz vardır. Haydaa ben ne diyorum şimdi vallaha öyledir ister inanın ister inanmayın.
Ve anti evrendeki bu bedensel kalıplar zamanın olmadığı yerde yaratım yapabilirler. Bu aynı bizim düşüncelerimizi anti evrende yaratıp o niyetlerimizi oluşturmamız şeklindedir. Aslında düşünce üretildiginde anti evrendeki bedenimiz bu oluşumu yaratmıştır. Ancak buradaki madde evrende yaratım bir zaman lineer sürecinde meydana gelmektedir.
Ol de olsun kavramı anti evrene özgü bir deyimdir. Bunu madde evrene yansıtmak icin büyü tekniğini bilmek gerekir. Ne diyorum ben ya? Vallaha doğruyu söylüyorum öyle büyü dediysem kara büyü diye korkmayın yaratım tekniğinden bahsediyorum bu bir üst yoğunluk tekniği. Ne yazik ki bir üstümüz olan 4.yoğunluk varlıkları da bu tekniği bizden bir tık daha iyi bilmekle beraber o kadar da başarılı değillermiş akış oyle geldi. Ancak 5.yoğunluk varlıkları bu tekniğin üstadı ustalarıymış.
Bu sayede 4.yoğunluk varlıklarını kendilerine köle bile yapıyorlarmış,bakınız Orion birliği 5.yoğunluk Nordiklerinin 4.yoğunluk Reptillerine ve Grilerine köle muamelesi yapmaları…
Onlara bunu yapan bize ne yapıyordur sizce… O zaman büyükbaş ve kücükbaşlara bizim neler yaptığımızı bir düşünün önce gerisini konuşmayayım…
Onlara bunu yapan bize ne yapıyordur sizce… O zaman büyükbaş ve kücükbaşlara bizim neler yaptığımızı bir düşünün önce gerisini konuşmayayım…
Bu 5.yoğunluk negatif ışık evren varlıkları ya da ustadlar bizim 3.yoğunluk Dünyamizdaki herşeyden habersiz illüzyon bataklığındaki biz insanlara çeşitli etkiler ediyorlar. Neden yapıyorlar kendi yanlarına çekerek enerjimizi almak için mi , enerji sürekli üreten trafoları olmamız için mi , içimizdeki ruh uzantısını kendi kutbiyetlerine çekip bütünleşik bilinç belleklerini yukarıya çekmek için mi? Her bir seviyenin tek dileği bir üst seviyeye çıkmak değil mi?
Bunun için de enerjinin kendi ajandalarına göre toplanması gerekmiyor mu? Bu dediğimi ehli olan anlar.
Peki nasıl oluyor aşamaları nedir? Ilk olarak negatif 5.yoğunluk varlıkları ellerini suya sabuna değdirmez altlarında bulunan köleleri çalıştırır. Yani Reptil ve griler gibi hükümlerindeki varlıkları empoze ederler bizim gibi 3.yoğunluk varlıklarına. Nasıl mı? Bu varlıklar insanlara veya insan topluluklarına egosal impuls göndererek onları diğerlerinden farklı olduklarına inandırır. Bu Birlikten çıkmak halidir ve kişi güç için artık tüm diğer varlıkları düşman olarak görmek ve onların yaşam haklarına saygı duymamaya başlar. Başkalarını kullanmak onlar icin haktır. çünkü onlar farklıdır seçilmiş kullardır.
Ikinci olarak insanları günaha çağırırlar. Her türlü sapkınlığı veya günahı iyi bir şey gibi gösterip kolaylıkla yapmaları için impuls gönderirler. Kişi bir süre sonra dibi olmayan bu bataklıkda yokolmaya ve kendini unutmaya başlar. Sonsuz Zekaya giden yol kapanmıştır ve insanın ruh uzantısı negatif kutbiyete yönelmiştir. çoğu zaman bu bilinçsizce olur ve beden terkiyle sonuçlanır. Bir sonraki enkarnasyonda negatif karma hüküm sürecektir ve negatif kutbiyetin enerjisi yükselecektir.
Peki kişi bu 4.yoğunluk kölelerinin impulslarına cevap vermez iyilik üstünde yoluna devam eder karşılıksız sevgide ve hizmette olursa ne olur?
Bizim 5.yoğunluk negatif üstadın asfalyaları atar izmir ağzı yapalım. Sonra ipleri kölelerin elinden alır kendi ise koyulur. Ne mi yapar? önce ışığı istediği araca çevirebildiği veya ışığı sembolik bir dille çevirip yönlendirebildiği için(5.yoğunlukda ışık bizim kalemi kullandığımız gibi bir araçtır) an içinde istediği yere projekte edecektir. Başka deyişle bu büyü üstadi kişiye bu ışığın büyüsel araca dönüştürüldügü şekliyle etki edecektir. Ve bu ışık madde alemine telkin veya ses olarak da düşecek kişi robotvari şekilde her denileni yapacak duruma gelecektir. örneğin kişiye böyle bir etki olduğunda kişi trafik dolu bir caddeye ıssız bir cadde gibi girebilir, gözü görmez kulağı duymaz ve orada beden terki yaşayabilir.
Büyüsel etki 5.yoğunluk varlığının istediği gibi kişiyi yönlendiremezse son çare olarak o insanın ruh uzantısının bedensel robotic kalıpdan çıkması için uğraşacaktır. Kişinin başına türlü felaketler gelebilir ve sonunda beden terkiyle sonuçlanabilir. O yüzden ani ölümlere ve intiharlara dikkat etmek gerekir. Burada anlık ruhun bedenden çıkışı sırasında bu gasp söz konusu olabilir. Neden mi özgür irade evrensel yasası yüzünden… O sırada kişi kendi isteğiyle kendine zarar vermekte ve beden terkini onaylamaktadır bu da bu negatif varlığa hak doğurur. Oysa ki bu durumu da bu üstad büyü tekniğiyle sağlamıştır.
Peki pozitif tarafın eli armut mu topluyor? Dünyada Zindar Konseyinin karantinası vardır ve manyetik ızgaralar daimi görevde ve koruyucuların görevselliği ön plandadır. Ancak bu ızgaralar herhangi hak doğurma olduğunda zayıflar ve random olarak derin evrensel etkiler alarak(astrolojik aynamalar gibi düşünmek gerekir) pencereler açar. Buralardan 4.yoğunluk varlıkları geçebilir, 5.yoğunluk varlıkları ise çok dar aralıklara nüfus edebildikleri için koruyuculara bile görünmeden hak doğarsa geçebilirler.
Pozitif taraf kendi görevselliğindeki varlıkları yönlendirecek ve rehberlik edecektir ta ki varlık karşı tarafa hak doğurana dek, o durumda yapacak bir şeyi kalmaz. Ayrıca kişinin Yüksek Benliği de kendi kader programından varlığın kaymaması için sürekli darbelemeye devam edecektir. O halde Rabbınıza güvenin demek düşüyor bize…
Korunabilirsiniz , zor biliyorum çok zor kaç tane tuzak var bu madde aleminde hiçbirinin farkında değiliz. Sonra düşününce anlıyoruz veya anlamadan ölüp gidiyoruz. Matruşkaları severim birini çıkartırsın öbürü içinden çıkar, iç içe geçmiş türlü haller…
Ne mi yapmalı biraz şu Yüksek Benlikle yani Rab ile hoş beş etmek yakın olmak lazım ya korumasını almalı veya Onunla Bir olup yaratım koltuğuna oturmalı. Kolay mı oturmak hayır çok zor oturana kadar sabit kalmak ve nötr olarak alemi seyirde kalmak lazım. Benim geldiğim aşama gördüğüm gerçeklik bu. Gerisini bilmem öğretirlerse söylerim bu kadar……
A.A.
A.A.
kader programı...
YanıtlaSil